Yığma yapıların güçlendirme yöntemine göre sınıflandırılması
Donatısız yığma yapılar genellikle düşük deprem riski taşıyan bölgelerde inşa edilir. Duvarlar, harçla birbirine bağlanmış tuğla, kerpiç vb. duvar malzemeleri kullanılarak inşa edilir. Duvarın dayanımı, kullanılan blok malzemenin ve harcın mekanik özelliklerine bağlıdır. Bu yapılar kendi ağırlıkları sayesinde büyük yükler taşıyabilirler. Bu tip yapıların betonarme yatay ve düşey hatılları yoktur. Döşemelerden gelen yükler doğrudan yük taşıyan duvarlara aktarılır. Döşeme ve duvarlar arasında rijit bir bağlantı olmadığı için bu yapılar düzlem dışı yönde (yani duvar düzlemine dik yönde) savunmasızdır.
Donatılı yığma yapılarda, betonarme yapı elemanlarındaki (kiriş, kolon, perde) uygulamaya benzer şekilde duvar malzemesi içine güçlendirme donatıları yerleştirilir. Güçlendirme donatıları duvar içlerine yatay ve/veya düşey olarak yerleştirilebilir. Bu bina sistemlerinin amacı, gevrek duvar yapısına bir miktar çekme mukavemeti kazandırarak yapının sünekliğini arttırmaktır. Bununla birlikte, bu tür duvar yapımı çok yaygın değildir, çünkü çok fazla işçilik ve zaman gerektirir.
Kuşatılmış yığma yapılar, düşey ve yatay yüklere karşı dayanabilen, bağlantı kolonları ve bağlantı kirişleri adı verilen düşey ve yatay hatıllarla sınırlandırılmış duvarlardan oluşur. Bu tip yapılarda, duvarlar ve hatıllar arasındaki bağlantıyı geliştirmek, duvarların mukavemetini, sünekliğini ve stabilitesini arttırmak için ilk önce duvarlar örülür ve daha sonra dört tarafındaki bağlantı kirişleri ve bağlantı kolonları (yatay ve düşey hatılları) yapılır . Kuşatılmış yığma yapı tekniği Şili, Peru, Arjantin, Slovenya, Meksika ve İran gibi yüksek veya orta deprem riski taşıyan ülkelerde kullanılmaktadır.
Türkiye’nin yanı sıra tüm dünyada yaygın olarak kullanılan yığma yapılar, heterojenliği ve mekanik özellikleri nedeniyle güçlendirmeye ihtiyaç duymaktadır. Güçlendirmenin amacı, gevrek yapı malzemelerinden inşa edilen duvar yapılarının sünekliğini, çekme mukavemetini ve maksimum dayanımını arttırmaktır.
Deprem, dinamik bir etkiye sahip doğal bir afettir ve yer kabuğundaki titreşimlerin bir sonucu olarak, yapı elemanlarının bağlantı noktalarında dönme, öteleme ve çökme gibi etkilerin oluşmasına neden olabilir. Deprem kuvveti, yapıda yer hareketinin tersine doğru bir direnç kuvvetinin oluşumunu tetikler. Yapı bu kuvvete karşı yeterli dayanım ve rijitliğe sahip olarak şekil değiştirme yapmıyorsa depreme karşı dayanıklı, dönme, öteleme, çökme gibi şekil değiştirmeler yaparsa depreme karşı dayanıksız olarak adlandırılır.