İnşaat boyaları hakkında bilgiler ve Boya çeşitleri
Cisimlere renk verebilen reaksiyonları gerçekleştiren organik madde türlerine boya adı verilmektedir. Bunların inşaat sektöründe kullanım alanı bulan çeşitleri inşaat boyaları adı altında anılmaktadır. İnşaat boyaları endüstrisinde kullanılan değişik boyaların bileşimleri farklı olmakla beraber genel olarak boya yapımında kullanılan kimyasallar; bağlayıcılar, pigmentler ve dolgu maddeleri, çözücüler ve katkı maddeleri olarak sınıflandırılmaktadırlar. Renk madde üzerine düşen ışınların absorbsiyon yansıma değerleri ile ortaya çıkar.
Boya molekülleri görünür ışığı (400-750 nm dalga boyunda) absorbe eden ve boyanın elyafın içine ve üzerine tutunmasına yarayan kromojen gruplar içerir. Kromojen gruplar ‘kromofor’ adı verilen grupları bünyesinde bulunduran aromatik yapılardır. Bir veya birden çok bağ içerirler. Bu bağlar ışığı absorblayarak boyanın parlak renkli görünüm kazanmasını sağlamaktadırlar. Azo sınıfı kromofor grubu boyalar yaygın olarak bulunan boyalardır. Boya molekülünde, molecule elektrolitik çözünme özelliği kazandıran ve boya molekülünün tuz meydana getirmesini sağlayan ‘Oksorom’ kısmı bulunmaktadır.
Boyaları son kullanım yerine, kullanılan reçinenin türüne, kuruma metoduna göre ve bunun gibi birçok kıstas göz önünde bulundurularak çeşitli şekillerde sınıflandırılırlar. Boya bileşenlerinin tipi ve oranı boyanın özelliğini belirtir. Aynı zamanda boyanın çeşitli bileşenleri boya üretiminde ve kullanımında oluşacak potansiyel çevre kirliliği mevcut atık yönetim seçeneklerini de belirler. Boyalar su bazlı, solvent bazlı ve toz boyalar olarak sınıflandırılabilir.
İnşaat Boyaları 3 Ana Başlıkta Toplanabilir.
Su Bazlı İnşaat Boyaları
Su bazlı kaplama sistemlerinde çözücü olarak belirlenen ölçüde su kullanılır. Bu grupta sulu emülsiyonlar (lateks), koloidal dispersiyonlar ve suyla inceltilen kaplamalar yer almaktadır. Emülsiyon veya lateks kaplamalar suda sentezlenen ve yüzey aktif madde içeren polimerlerden üretilmektedir. Emülsiyon boyaları, sıvı monomerin su içinde küçük polimerler şeklinde polimerleşmesi sonucu emülsiyon polimerizasyonu ile elde edilir. Emülsiyon boyaları farklı polimerik reçineler kullanılarak sentezlenirler. Emülsiyon reçinelerinde boya taşıyıcıları olarak stiren-bütadien kopolimerleri, akrilikler, polivinilasetat, alkidler ve polistiren kullanılır.
Lateks, kauçuk partiküllerin emülsiyonundan oluşan emülsiyon boyalarıdır ve lateks kaplamalar mimari amaçlar için kullanılmakta, uygulamada karşılaşılan sorunlar sebebiyle endüstriyel son işlemlerde kabul görmemektedir. Suda çözünürlüğü sağlamak için polimerle birleşmiş polar grupları içeren suyla inceltilen kaplamalar lateks kaplamalara göre daha karmaşıktır ve etkin olarak çok geniş uygulama alanına sahiptir.
Suyla inceltilen kaplamalarda alkol ve esterle gibi suyla karışan organik çözücülerde sentezlenen kopolimerler bulunur. Bu polimerlerle birlikte karboksilik asit içeren az oranda monomer de bulunmaktadır. Bu asit grupları suda çözünebilen ürün elde etmek için amonyak veya diğer aminler gibi bazlarla nötrleştirilir. Suyla inceltilen kaplamalar, formulasyonuna göre belirli miktarda organik çözücü de içermektedir.
Birleştirici çözücü su buharlaştıktan sonra birikmiş boya filminin akışkanlık kazanarak pürüzsüz kurumasına olanak sağlar. Suyla inceltilen kaplamaların kuruması sırasında su, organik çözücü ve bazlar (amonyak veya aminler) buharlaşarak arkada suda çözünmeyen malzeme bırakırlar.
Solvent Bazlı İnşaat Boyaları
Solvent esaslı kaplama sistemlerinde temel çözücü olarak solvent bazlı çözücüler (tiner, tolüen vb.) kullanılır. Organik solvent esaslı boyalar yapıları gereği önemli miktarda uçucu organik kimyasal (UOK) içermektedir. Yüksek katı madde içeriği kaplamanın daha az miktarda çözücüye gereksinim duymasını sağlarken, boyanın sprey olarak uygulanması esnasında yüksek viskozitesi sebebiyle ekipmanların modifikasyonunu gerektirmektedir. Solvent bazlı boyaların atıkları genel olarak tehlikeli ve yanıcıdır.
Toz boyalar
Toz kaplamaların yapısında organik çözücü bulunmadığından çevresel yönden avantajlıdır. Katı ve sıvı atık yönünde önemli bir avantaja sahiptir çünkü yüksek aktarım verimine sahiptir. Bu boya türünün kötü yönleri kaplama sırasında görülmektedir. Birçok kaplama uygulama yönteminde özellikle büyük ve ağır parçaların ısıtılması gerekmektedir. Elektrostatik sistemlerde püskürtme işlemi sırasında sistem gereği toz birikimini engelleyecek elektrik alanları sağlanmalıdır.