Planda Çıkıntı Bulunması A3 Düzensizliği TBDY 2018
TBDY 2018 A3 Planda Çıkıntı Bulunması Düzensizliği bina kat planları incelendiğinde çıkıntı oluşturan bölümlerin birbirlerine dik iki doğrultudaki boyutlarının her ikisinin de, binanın o katının aynı doğrultulardaki toplam plan boyutlarının %20’sinden daha büyük değerlere ulaşması olarak belirtilmiştir. Planda yapılacak çıkıntıların plan boyutunun %20’sinden az olması istenir.
Kapalı ve açık çıkmalar özellikle binaların kütle dağılımını, dolayısıyla deprem performansını olumsuz etkilemektedir. Yapı boyunca görülen bu çıkmalar kirişlerle birlikte döşemelerin de dışarıya çıkmasına neden olmakta ve çerçevede kirişsiz bir döşeme sistemi meydana getirmektedir. Sonuç olarak oluşan kiriş süreksizlikleri taşıyıcı sistemde nispeten daha zayıf çerçeveler oluşmasına neden olmaktadır.
Ülkemizde ve dünyada inşa edilen pek çok yapıda zemin kat üzerinde yapı kullanım alanını genişletmek amacıyla planda çıkıntılar yapılmaktadır. Kapalı çıkmalarda kiriş süreksizlikleri ve çerçeve süreksizlikleri yoğun olarak gözlemlenmektedir. Bina ağırlığında dengesiz artışlar binanın rijitlik merkezi ile kütle merkezi arasındaki farkları arttırmakta ve deprem anında yapıda ciddi problemlerin oluşmasına neden olmaktadır. Kapalı çıkması bulunan binaların deprem performansı kapalı çıkması olmayan binalara göre daha kötü olduğu depremler sonrasında sıklıkla gözlemlenmektedir.
Kapalı ve açık çıkmalı binalarda bina köşesindeki kolonu bağlayan kirişlerin görsel nedenlerden dolayı yapılmaması sonucunda bina köşelerindeki kolonlarda köşe kolon hasarları meydana gelir. Mimari ve estetik kaygılar nedeniyle genellikle salon gibi geniş kullanım alanlı bölümlerde tavanda sarkan bir kirişin varlığının istenmemesi bu hasarların meydana gelmemesindeki en büyük etkendir.
Köşe kolon hasarları binanın kendi yatay yükleri altında bile meydana gelebilir. Türkiye’de 1985 yılında Eskişehir’de yıkılan Çavdar Apartmanı ve 2004 yılında Konya’da yıkılan Zümrüt Apartmanı’nda köşe kolon nedeniyle göçme meydana gelmiştir. Köşe kolonlar deprem yüklerini diğer kolonlara aktarmayı zorlaştırır ve köşe kolon uç noktalarında mafyalaşma problemlerine neden olur. Köşe kolon göçmesi sonucunda tüm bina taşıyıcı sistemi etkilenebilir ve yapıda toptan göçmeler oluşabilir.
ASCE-7’de (2016) planda çıkıntılar bulunması düzensizliği çıkıntı yapılan cephenin uzunluğun aynı doğrultudaki binanın toplam uzunluğuna bölünmesiyle elde edilen değerin 0,15’inden büyük olması halinde meydana geldiği belirtilmektedir. Ayrıca planda çıkıntı bulunan yapılarda döşemelerin düşey elemanlara bağlantı noktalarına mesnetlendiği bölgedeki tasarım yüklerinin % 25 arttırılarak uygulanması ve statik hesabın bu doğrultuda tekrar yenilenmesi üzerinde durulmuştur.
Eurocode 8’de (2004) planda çıkıntı bulunması düzensizliği özellikle I ve H gibi farklı geometri düzensizliği bünyesinde barındıran binalarda bir doğrultudaki çıkıntıların aynı doğrultudaki toplam bina dış boyutunun %25’inden fazla olması şeklinde tanımlanmıştır.
NZS’de (2009) planda çıkıntılar bulunması düzensizliği yapı önem durumuna ve plandaki çıkıntı sayısına göre farklılıklar gösterir. L, T ve E geometrili yapılarda iki ya da daha fazla kenarda çıkıntı uzunluğunun genişliğe bölünmesiyle elde edilen oran önemli ve çok önemli yapılarda 3,0’dan fazla olmamalıdır. Planda tek çıkıntılı yapılar da ise bu oran 4,0’dan az olmalıdır. Yapı önem katsayısı az olan binalarda ise bu oran 3,0’a eşit ve fazla olabilir.
Ülkemiz dışındaki yönetmelikler incelendiğinde ASCE-7 (2016)’yı planda çıkıntılar bulunması düzensizliğine karşı en katı önlemi alan yönetmelik olarak değerlendirilir.