Geçirimli Beton
Geçirimli beton terimi tipik olarak; Portland çimentosu, kaba agrega, kimyasal katkı, su ve az miktarda ya da hiç ince agrega kullanılmadan oluşturulan neredeyse sıfıra yakın çökme gösteren boşluklu yapıya sahip beton olarak tanımlanabilir. Bu malzemelerin kombinasyonu sonucu birbirleriyle bağlantılı boşluklara sahip ve bu boşluklardan suyun kolayca geçebildiği bir ürün oluşturulur.
Geçirimli betonun yüksek oranda boşluk içermesinden ötürü genel olarak basınç dayanımı değeri düşüktür ve basınç dayanımı 3,5 MPa ile 28 MPa aralığında değişir. Eğilme dayanımını özellikle etkileyen parametreler; sıkıştırma enerjisi, boşluk oranı ve agrega/çimento oranıdır.
Geçirimli Beton Tıkanma ve Aşınma Sorunları
Geçirimli betonun en önemli özelliği bünyesinde bulunan boşluklardan suyu kolayca ve hızlı geçirerek zemine drene edebilmesi olduğu için, bu özelliğin sürekli olarak sağlanabilmesi beklenir. Beton bünyesinde bulunan boşlukların servis ömrü boyunca açık kalması kritik öneme sahiptir. Ancak zamanla katı parçacıkların yağış suyu ve diğer taşınım yollarıyla geçirimli beton bünyesinde bulunan boşluklara nüfuz ederek, boşluklarda birikmesi ve bu boşlukları doldurması (tıkaması) nedeniyle geçirimli betonun geçirimlilik oranı ve su iletme kapasitesi gittikçe azalmaktadır. Bundan dolayı geçirimli beton üzerinde suyun taşması ve göllenmesi gibi durumlar meydana gelebilir.
Geçirimli betonun kaba yüzey dokusu ve açık yapısı nedeniyle dış etkiye maruz kalan yüzeyinde bulunan agrega parçacıklarının aşınması ve sökülmesi bir problem teşkil etmektedir. Bu durum karayolları gibi ağır trafik yüküne maruz kalan kaplamalarda kullanılmasına engel olmaktadır. Çoğu geçirimli betonun trafiğe açıldığı ilk günlerde yüzeyinde gevşek durumda bulunan agregaları sökülmeye uğrarlar. Sökülme miktarı birkaç haftadan sonra yüzeyin kararlı duruma gelmesiyle önemli ölçüde azalır. Aşınmaya karşı geçirimli betonun direnme kabiliyeti, uzun dönemli dayanıklılığı için kritik önem taşımaktadır.
Sızdırma özelliği sadece boşluk oranına bağlı olmayıp boşlukların boyut dağılımına, şekline, birbirleriyle bağlantısına ve boşlukların dolaşıklığına (tortuosity) bağlıdır. Literatürde geçirimlilik değerleri 0,003’ten 3,3 cm/s’ye kadar değişmektedir. Geçirimli betonun toplam boşluk içeriği kabaca üçe bölünebilir: birbirleriyle bağlantılı makro boşluklar, kapiler boşluklar ve bağlantısız boşluklar.
Kentsel gelişmişliğin arttığı bölgelerde yağış sularının zemine drene edilememesi, su kirliliğine ve yeraltı su kaynaklarında azalmaya yol açmaktadır. Kentleşmenin artması (çevre düzeni, yollar, park alanları, çatı alanlardaki artış); yağış sularının daha fazla oranda yüzeyde birikmesine, bu durum da sel ve erozyonlara neden olmaktadır.