Agrega
Agrega

En büyük Agrega dane çapının beton basınç dayanımına etkisi

Bağlayıcı hamurun niteliği elde edilmek istenen basınç dayanımının sağlanabilmesi için en önemli faktörlerdendir. İstenilen dayanım en ekonomik şekilde elde etmek istenirse bağlayıcı hamur azaltılarak yerine daha fazla agrega kullanılması gerekmektedir. Ancak yeterli akıcılığın da sağlanabilmesi bağlayıcı hamur miktarının artırılmasına bağlıdır. Bağlayıcı hamur, agrega boşluklarını doldurmanın yanı sıra agrega taneciklerinin etrafını ince bir tabaka halinde sararak onların fazla grift olmamasını sağlamaktadır. Bu da homojen bir yapı oluşmasına imkân sağlayacaktır. Bağlayıcı hamurun miktarında agrega boşlukları ve agrega yüzeyleri olmak üzere iki belirleyici unsur bulunmaktadır. Bunlardan birini önemseyip, ötekini ihmal etmemek gerekir.

Yıkama suyu beton yapımında kullanılan agregaların kil, silt, tuz ve organik maddelerden temizlenmesi için kullanılan sudur. Bu maddeler, karışım hesabında hesaplanan suyun bir kısmının emilmesine, su/çimento oranının düşmesine, en önemlisi çimento hamuru ile agregaların arasındaki aderansı zayıflatmasına, bunlara bağlı olarak betonun fiziksel ve mekanik özelliklerinin olumsuz yönde etkilenmesine neden olurlar. Yıkama işlemi genellikle agrega ocaklarında yapılır.

Agregada ince malzeme miktarı arttıkça agregaların yüzey alanları artar. Yüzey alanı arttıkça agrega yüzeyini ıslatmak için gerekli duyulan su miktarı da artar. İnce agrega ile karışım suyu doğru orantılıdır.

Agregaların tane şeklinin keskin köşeli, kübik, biçimsiz, yassı vb. gibi şekillerde olma olasılığı vardır. Bunlardan keskin köşeli olanların diğer yüzey şekilli agregalara göre su ihtiyacı fazladır. Agregaların su ihtiyacının artmaması için yuvarlak taneli yani yüzey alanı az olan agregalardan olması gerekmektedir. Özellikle ince agregaların şekillerinin bozuk olması betonda kusma ve ayrışmalara, kaba agregaların şekillerinin bozuk olması da betonun işlenebilirliğinin önemli derecede düşmesine neden olmaktadır.

Agreganın 100°C‟de yüzeyinden çıkan su agreganın porozitesinin göstergesidir. Fakat betonun permeabilitesi ile karşılaştırılmamalıdır. Genellikle betonda kullanılan agregaların absorpsiyonu %3 kabul edilir. Bu da hafif agregaların yapının taşıyıcı olarak amaçlanmış kısımlarında kullanımını önler. Hafif agregaların eğilmede çekme dayanım kapasiteleri termal çatlamaya daha çok dayanıklılık gösterirler. Betonda yapay hafif agregaların daha ilerideki hidratasyon için su absorpsiyonu yapması gereklidir. Hidratasyonu devam eden beton içinde agregaların rölatif nemi %80‟den fazla olduğu halde suyu tutması önemli bir noktadır. Özellikle Portland çimentolarının hidratasyonunun çabukluğu ve öğütülmüş yüksek fırın cürufu ile uçucu külün daha yaygın şekilde kullanılması bunun önemini arttırır. Agregaların absorbansının her %1‟inin 15-18 L/m³ içsel suyu rezerve ettiği düşünüldüğünde, bunun beton için yararı anlaşılır.

İdeal bir granülometrinin olabildiği kadar az boşluklu ve mümkün olduğu kadar az toplam tanecik yüzeyli olması gerekmektedir. Büyük taneciklerin aralarındaki boşlukların sürekli daha küçük taneciklerle doldurulabileceği bir agrega granülometrisi düzenlemesi yapıldığı takdirde minimum boşluklu agrega elde edilmiş olur. Agregaların granülometri ve maksimum tane büyüklüğü dışında, beton basınç dayanımını etkileyen başka özellikleri de vardır:

Betonda kullanılacak agregalar nem ve sıcaklık etkisinden dolayı hacim değişikliği gösterirse bu durum agregalarda önemli derecede genişleme ve büzülmelere yol açar. Bunun sonucunda beton çatlayarak basınç dayanımı düşmektedir. Agregaların don direncinin yüksek olması su emme kabiliyetlerinin düşük olmasına bağlıdır. Agrega yüzeyi yapısı, temizliği ve kimyasal dayanıklılığı agregaların beton içinde bağlanma özelliklerini, dolayısıyla betonun basınç dayanımını da etkilemektedir. Yüzeye dik çıkıntılar sayesinde karışımın agregaya daha iyi bir şekilde bağlanması sağlanmaktadır.  Betonun sertleşmesi esnasında agreganın hacim değişikliği yapabilecek bir kimyasal tepkimeye girmemesi gerekir.

İçerisinde kil, silt, mika, humus, tahta parçaları ve diğer organik maddeler, kimyasal tuzlar, yumuşak elemanları kapsayan agregalar beton basınç dayanımının düşmesine neden olurlar. Granül kalker ile yapılan deneylerde, altere olmuş ve bir miktar kil kapsayan kalkerin kırılmasıyla yapılan agregaların, 7 günlük beton basınç dayanımlarında yaklaşık yüzde yirmi oranında düşmeye neden olduğu saptanmıştır.

Agrega tanecikleri geometrik şeklinin beton dayanımı üzerinde etkisi bulunmaktadır. İnce uzun agrega tanecikleri (eni boyunun beşte birinden küçük olanlar) kolay kırılmalarından dolayı beton dayanımının düşmesine sebep olurlar. Bu nedenle agregada yüzde on beş oranından fazla ince uzun parçacıkların olması istenmemektedir Kırılarak hazırlanan agregalarda ise ince ve sivri uçların bulunmaması tercih edilmektedir.

Segregasyon nedir: https://volkanatabey.com.tr/segregasyon-olayinin-sebepleri-ve-cesitleri

Leave a reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *