Boğaziçi Köprüsü (15 Temmuz Şehitler Köprüsü) tarihi gelişimi
Boğaziçi Köprüsü (15 Temmuz Şehitler Köprüsü) 1968 yılında Freeman Foxand Partners adlı İngiliz firması tarafından projelendirilmiştir. İnşaatın uygulaması ise “Hochtief AG” adlı Alman ve “Cleveland Bridge and Engineering Company” adlı, İngiliz firmaları tarafından gerçekleştirilmiştir. Boğaziçi Köprüsü, Beylerbeyi ve Ortaköy sırtlarında 1560 metre uzunluğunda, 33 metre eninde ve 64 metre yükseklikte inşa edilmiştir. 20 Şubat 1970 yılında temeli atılmış ve 29 Ekim1973 yılında, Cumhuriyet’in 50. Yılı kutlamalarına denk getirilerek açılışı yapılmıştır.
Boğaziçi Köprüsü’nün inşasında, yerel ve küresel alandaki sosyo-ekonomik değişimlerin etkili olduğu görülmektedir. Ülkemizdeki bu sosyoekonomik değişimlerin büyük bölümü, Amerika ve Avrupa ülkelerinin tavsiyeleri ve ikna süreçleriyle gelişmiştir. Boğaz üzerinde bir köprünün inşa edilmesine yönelik ihtiyaç tavsiyeleri, yabancı ülke ve küresel firmalar tarafından özellikle 1900’lü yıllardan itibaren, dönemin yerel iktidarlarına birçok defa teklif edilmiştir. Köprünün inşa edilmesine yönelik piyasada oluşturulan “ihtiyaç” kavramı, özellikle 1950’li yıllardan sonra ulusal düzeyde siyasetçilerin, yüksek sesle tartışma alanına dâhil olmuştur. Dışarıdan gelen ihtiyaç tavsiyeleri ile birlikte ülke yönetimindeki siyasetçilerin söylemi genellikle köprünün inşasıyla sağlayacağı ekonomik getiri, estetik ve teknolojik seviyesiyle de “milli gururu” yükseltecek bir nesne haline geleceği söylemleri yaygınlık kazanmıştır.
1968-1973 yılları Boğaziçi Köprüsü’nün projelendirme ve inşa edilme sürecini kapsar. Bu dönem içerisinde köprünün inşasına yönelik tartışmalar devam etmiştir. Ana akım gazetelerde yer alan belgeler, genel olarak köprünün inşasının, ülke için nasıl bir gurur kaynağı olacağını açıklamaya yönelik söylemleri işaret etmektedir. Devlet yöneticileri, köprünün teknik bilgilerinden yola çıkarak; ülkenin ekonomik yükselişine hizmet edeceğine, inşa edilmesi planlanan asma köprünün uzunluk bakımından Dünya’da dördüncü, Avrupa’da ise birinci olacağı konusu en çok vurgu yapılan konulardan biri olmuştur.
Mimarlar odasının Boğaziçi Köprüsü hakkındaki raporu
Boğaziçi köprüsünün inşa edilmesine yönelik eleştiriler ise daha çok; ilgili meslek kuruluşları ve akademisyenler tarafından dile getirilmiştir. Bu eleştiriler yoğun olarak dergilerde ya da meslek odaları tarafından bildiri şeklinde yayınlanmıştır. Mimarlar Odası’nın, Boğaz Köprüsü ile ilgili hazırladığı 36 sayfalık raporunda; köprünün şehir yapılanmasında yaratacağı olumsuz etkiye dikkat çekerek, tutarsız ulaşım projesi ve devlet planı, alternatif ulaşım yöntemlerinin değerlendirilmemesi, dış etkenlerle hareket edilmesi, usul ve maliyeti gibi konular üzerinden yapımına karşı çıkılmıştır (1969). Mimarlar Odası 1971’deki açıklamasında köprünün yapılmasına; dış çıkarlara hizmet ettiği, tüketimci yatırımlara yol açıp bunun süreceğini ve yabancı hizmet ithalinin sömürücü etkisini vurgulayarak inşasına karşı çıkmıştır.
Yıllar süren tartışmalar sonunda, Süleyman Demirel liderliğinde Boğaziçi Köprüsü’nün inşa edilmesine karar verilmiştir. 1968 yılında, köprünün yapılmasına yönelik ihaleye katılacak firmaların ön seçimi ile ilgili ilan verilmiş ve 20 şubat 1970 tarihinde temel atma töreni gerçekleştirilmiştir.
Köprünün tamamlanmasıyla, ülkenin ve İstanbul’un tanıtımında Boğaziçi Köprüsü’nün gözde mekân haline gelmesi için çabalar sürmüştür. Köprünün temel atma töreni gibi kullanıma açılış töreni de büyük bir organizasyonla gerçekleştirilmiştir. 30 Ekim 1973 yılında kullanıma açılan Boğaziçi Köprüsü’nü tanımlayan dilin göstergeleri ağırlıklı olarak köprünün sayısal verileri, büyük ekonomik getiri, milli gurur, modernleşmeve Avrupa’ya bağlanma olarak özetlenebilir.
Boğaziçi Köprüsü mimarının görüşleri
Boğaziçi Köprüsü’nü, 1960’ların başında İngiltere’de inşa ettikleri Severn Köprüsü’nün daha gelişmiş örneği olarak tanıtmıştır. Brown, Boğaziçi Köprüsü’nün asma köprüler kuşağının en yenisi olduğunu veDünya’da bu tip ile yapılan en gelişmiş köprü olduğunu belirtmiştir. Köprünün finans desteği ve parçalarına dair bilgi veren Brown; finans desteğini İngiltere, İtalya, Almanya, Fransa ve Türkiye olarak sıralamış; aynı şekilde köprü parçalarını İngiltere, İtalya, Almanya, Fransa ve Hollanda olarak sıralamıştır. Brown bu yönü ile Boğaziçi Köprüsü’nün uluslararası işbirliği ile inşa edilen ilk köprü olarak da önemli bir yer tuttuğunu ifade etmiştir. Daha önceki asma köprülerin kaba görüntüsü ile manzarayı bozduğunu ifade eden Dr. Brown, Boğaziçi Köprüsüne yönelik yaptığı tasarımı ise şöyle ifade etmektedir: Boğaziçi’nin topoğrafik durumuyla uyum halinde, zarif, Boğaz’a uygun bir yumuşaklıkta ve tabilikte bırakılmıştır. Her büyük köprü daha önce yapılmış olandan değişik olmalıdır. Köprü yapımı gelişen bir sanattır ve hiç şüphesiz Boğaziçi Köprüsü daha önceki benzerlerinden daha gelişmiş bir köprüdür.
Köprü üzerinde tarihte yaşanan olaylar
Köprünün inşasından sonra daha çok anıldığı haberler yoğunluklu olarak köprüden geçen araç sayısı, köprü geçişlerine yapılan zam, elde edilen gelir, Avrasya Maratonu, trafik sıkışıklığı, kaza ve intihar haberleri olmuştur.
1980’li yıllardan sonra Turgut Özal liderliğinde, Boğaziçi Köprüsü için tahvil senetleri hazırlanıp satışa sunulmuştur.
Ülkemizde neoliberal politikaların uygulanma biçiminin ilk örnekleri, barajların ve köprünün gelirlerinin, gelir ortaklığı adı altında (tahvil senedi) 3 veya 5 yıl gibi sürelerle satışa sunulması olmuştur. Köprünün gelir ortaklığı adı altında satışı ile ilgili belgeler incelendiğinde, bankalar en büyük kazancı sağlayan kurumlar olarak kayıtlara geçmiştir.
Köprünün inşasından sonra, sanayi ve konut alanları büyük değişime uğramıştır. Daha önce yerleşimin yoğun olduğu yer Avrupa yakası iken, bu süreçten sonra Anadolu yakası da hızlı bir yapılaşmaya açılmıştır. Anadolu yakasında 1970- 1975 yılları arasında %48’lik nüfus artışı gözlenmiştir.
2005 yılında Formula 1 yarışı için, 2013 yılında dünyaca ünlü golf sporcusu TigerWoods’un vuruşu, dünyaca ünlü tenis sporcusu Venüs Williams’ın 2005 ve 2015 yıllarında katıldığı gösteri maçı gibi, İstanbul’da düzenlenen büyük organizasyonlar için Boğaziçi Köprüsü tanıtım mekânı olarak kullanılmıştır.
15 Temmuz 2016 tarihinde, Boğaziçi Köprüsü’nde yaşanan olaylardan sonra, Bakanlar Kurulu’nun kararı ile Boğaziçi Köprüsü’nün ismi “15 Temmuz Şehitler Köprüsü” olarak değiştirilmiştir.